İstanbul’da Gezilecek Yerler https://istanbuldagez.net/ İstanbul Gezi Rehberi Wed, 08 Jun 2022 07:45:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.6 https://istanbuldagez.net/wp-content/uploads/2021/11/cropped-ms-icon-32x32.png İstanbul’da Gezilecek Yerler https://istanbuldagez.net/ 32 32 Topkapı Sarayı Müzesi (Bölümleri, Eserleri, Nerede) Hakkında Bilgi https://istanbuldagez.net/muzeler/topkapi-sarayi-muzesi-bolumleri-eserleri/ https://istanbuldagez.net/muzeler/topkapi-sarayi-muzesi-bolumleri-eserleri/#respond Fri, 06 May 2022 21:51:00 +0000 https://istanbuldagez.net/?p=1728 Topkapı Sarayı, Sultanahmet ve Ayasofya ile birlikte tarihi yarımadanın merkezi tepesinde bir bütünlük teşkil ediyor. Sarayın adı Osmanlı döneminde kapısında toplar olduğu için halkın verdiği bir isim olarak kalmış. Topkapı Sarayı Tarihçesi Fatih kenti fethettikten yıllar sonra da olsa sarayının bu tepeye yapılmasını emretmiş. İlki bugünkü İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu yerde inşa edilmiş. Buraya saray yaptırmasının nedeni şehrin merkezi tepesi olması. Topkapı Sarayı’nın yapımı yıllarca sürmüş. Her gelen hükümdar ihtiyaçlarına göre yapılar eklemiş. Fatih’ten sonra yapım işleri devam etmiş ve imparatorluk büyüdükçe saray daha da büyümüş. Saraya en son yapıyı yaptıran sultan, ilk olarak buradan yeni yaptırılan Dolmabahçe Sarayı’na taşınan I.

The post Topkapı Sarayı Müzesi (Bölümleri, Eserleri, Nerede) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
Topkapı Sarayı, Sultanahmet ve Ayasofya ile birlikte tarihi yarımadanın merkezi tepesinde bir bütünlük teşkil ediyor. Sarayın adı Osmanlı döneminde kapısında toplar olduğu için halkın verdiği bir isim olarak kalmış.

Topkapı Sarayı Tarihçesi

Fatih kenti fethettikten yıllar sonra da olsa sarayının bu tepeye yapılmasını emretmiş. İlki bugünkü İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu yerde inşa edilmiş. Buraya saray yaptırmasının nedeni şehrin merkezi tepesi olması.

Topkapı Sarayı’nın yapımı yıllarca sürmüş. Her gelen hükümdar ihtiyaçlarına göre yapılar eklemiş. Fatih’ten sonra yapım işleri devam etmiş ve imparatorluk büyüdükçe saray daha da büyümüş. Saraya en son yapıyı yaptıran sultan, ilk olarak buradan yeni yaptırılan Dolmabahçe Sarayı’na taşınan I. Abdülmecit’tir.

Topkapı Sarayı Bölümleri

Topkapı Sarayı iç içe geçmiş dört bahçe ile harem kısmından oluşuyor. Saray içinde her bahçe, her salon, her oda bir anlam taşıyor. Ayasofya tarafında bulunan birinci kapı (Bab-ı Hümayun) Acem yani İran tarzında yapılmış, biletli girişlerin yapıldığı ikinci kapı (Bab-üs Selam) Frenk yani Avrupa tarzında yapılmış, Padişahın arz odası ile Enderun avlusuna geçilen üçüncü kapı (Bab-üs Saade) ise Türk tarzına göre yapılmış.

Üç kapı dönemin belli başlı üç uygarlığının Acem, Avrupa ve Türk mimarı kültürünün birleşmesinden oluştuğunu anlatıyor. Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun bünyesinde bütün kültürleri kapsayan büyük bir dünya devleti olduğunu bizlere söylüyor.

Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda sarayın dışsal işlevlerinin karşılandığı binalar ile saray hizmetkarlarının koğuşları bulunuyormuş. Birinci avluya Osmanlı döneminde halk da girebiliyormuş.

Topkapı Sarayı’nda ikinci avlu ise Osmanlı devlet mekanizmasının hemen hemen bütün ana unsurlarını içeriyor. Gerçek anlamda imparatorluğun yönetildiği kurul olan Divan-ı Hümayun burada bulunuyor. Fatih Sultan Mehmet devrinden itibaren padişahlar bu kurula başkanlık etmemiş, padişahlar toplantı salonu üzerinde kafesle ayrılan bir hücrede oturarak müzakereleri takip etmişler. Toplantı dağıldıktan sonra vezir-i azam ve ilgili kurul üyeleri üçüncü kapıdan (Bab-üs Saade) geçerek Arz Odası‘na girer, padişah hepsini dinler ve müzakerelerin özetini alırmış.

Yeniçeriler yine büyük isyanlarını bu ikinci avluda çıkarmışlar. Yeniçerilere üç ayda bir ulufe dağıtımı yapılırmış, ulufe dağıtımından sonra da çorba verilirmiş. Yeniçeri çorbayı içmez ise isyan var demekmiş. Ulufe dağıtımında yeniçerilerin yaptığı gulgule yeri göğü inletirmiş ve bu seremoni sırasında başkentteki yabancı elçilerin orada bulunmasına özellikle dikkat edilirmiş.

Divan-ı Hümayun’un yanı başında Harem-i Hümayun bulunuyor. Yani umumi devlet hayatından birden bire hususi hayata geçilmiş. Harem padişahın evidir. Harem’in en ilginç yanı burasının hem saray hem de hapishane özelliklerini taşımasıdır. Buraya dışarıdan kimse giremez, içeriden de dışarıya çıkamazmış. Harem ziyareti için ayrıca bilet almanız gerekiyor.

Divan-ı Hümayun’un üstündeki Kasr-ı Adl denilen Adalet Kasrı İstanbul’un en iye gözlendiği noktalardan biri. Kasrın ihtişamının ilginç bir noktası da Ayasofya ve Sultanahmet gibi anıtların minareleri ile boy ölçüşmesidir. Rönesans üslubundaki bu kule yüksekliğinden çok zarafetiyle sarayı temsil ediyor.

İkinci avlunun sağ tarafında döneminde binlerce insanı doyuran mutfak binaları bulunuyor. Mutfak, tamamı 12 bin parçadan oluşan bugün eşine rastlanmaz bir çini-porselen zenginliği barındırıyor.

Üçüncü kapı (Bab-üs Saade) ile devlet hayatının bittiği padişahın özel mekanı başlar. Bu kapıdan belli devlet adamlarından başka hiç kimse giremezmiş. İçeri girildiğinde karşılaşılan ilk yapı Arz Odası‘dır. Burası padişahın sadrazamları ve yabancı ülke elçilerini kabul ettiği yer. Arz odasının sağını, solunu ve oradaki avluyu içeren kısma Enderun avlusu deniyor. Enderun dünya tarihinin en orijinal imparatorluk okuludur. Buradaki eğitimle imparatorluğun yönetici sınıfı yetiştirilmiş.

Arz Odası’nın hemen arkasında III. Ahmet’in 18. yüzyılda yaptırdığı zarif kütüphane binası bulunuyor. III. Ahmet zamanına kadar saraya bir kütüphane yapılmamış. Üçüncü avlu içinde en çok ilgi gören yerlerden biri Kutsal Emanetler Odası‘dır. 1517 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından İstanbul’a getirilen Hz. Muhammed’e ait kılıç ve yay, Sakal-ı Şerif, Hırka-i Saadet, Sancak-ı Şerif’in yanı sıra dört halifeye ait kılıçlar burada görülebilir. Bu odanın yanında yer alan kısımda ise padişah portreleri sergileniyor. Bu odaların ilerisinde Hazine kısmı bulunuyor. Tahtlar, mücevherler, kakmalı silahlar sergileniyor.

Üçüncü avlunun arkasındaki eğimli yol ziyaretçilerini bahçelerin ve köşklerin bulunduğu kısma götürüyor. Bahçenin solundaki merdivenleri takip ettiğinizde muhteşem bir manzaraya sahip havuzlu mermer terasa varıyorsunuz. Burada bulunan kameriye Ramazan ayında padişahların oruçlarını açmaları için yapılmış.

Giriş Ücreti, Ziyaret Bilgileri, Nerede ve Nasıl Gidilir

Topkapı Sarayı Müzesi, Roma ve Osmanlı döneminden kalma birçok eserin bulunduğu Sultanahmet Meydanı’nda bulunuyor. Sultanahmet Meydanı’nda bulunan tarihi eserlerin hikayelerini, ne zaman yapıldıklarını merak ediyorsanız Sultanahmet gezilecek yerler yazıma bakabilirsiniz.

Topkapı Sarayı Salı günleri ziyarete kapalıdır. Açık olduğu günler ziyaret saatleri 09.00 ile 18.00 saatleri arasında gerçekleştiriliyor. Topkapı Sarayı ve Aya İrini giriş ücreti ikisi için 80 TL, Topkapı Sarayı, Aya İrini ve Harem giriş ücreti üçü için 110 TL.

Müzekart+ sahipleri ise saraya sıra beklemeden giriş yapabiliyor. Müzekart+ sahibi olmak için hemen yakında bulunan İstanbul Arkeoloji Müzesi veya Türk İslam Eserleri Müzesi‘ni kullanabilirsiniz. Müzekart+ satış fiyatı 60 TL ve bir yıl süresince geçerli olduğu müzeleri ücretsiz ziyaret edebilirsiniz. Müzekart+ Harem bölümünde geçmiyor. Sadece Harem bölümü giriş ücreti 40 TL.

Saraya toplu taşıma ile ulaşmanın en kolay yolu Bağcılar-Kabataş Tramvay hattını kullanmak. Bu tramvay hattına binerek Sultanahmet durağında indikten sonra beş dakikalık bir yürüyüş ile sarayın bulunduğu yere ulaşabilirsiniz.

Müzeye aşağıda yer alan haritada işaretli konumu kullanarak da nasıl ulaşabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Kaynak:

İlber Ortaylı, Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek

https://islamansiklopedisi.org.tr/topkapi-sarayi

The post Topkapı Sarayı Müzesi (Bölümleri, Eserleri, Nerede) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
https://istanbuldagez.net/muzeler/topkapi-sarayi-muzesi-bolumleri-eserleri/feed/ 0
Süleymaniye Camii Hakkında Bilgiler (Hikayesi, Türbeleri, Nerede…) https://istanbuldagez.net/tarihi/suleymaniye-camii-hikayesi-turbeler/ https://istanbuldagez.net/tarihi/suleymaniye-camii-hikayesi-turbeler/#respond Thu, 05 May 2022 11:14:00 +0000 https://istanbuldagez.net/?p=97 Osmanlı İmparatorluğunun zirvede olduğu dönemde Kanuni Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan’a yaptırdığı muhteşem bir eser olan Süleymaniye Camii, İstanbul’daki tarihi camiler arasında görülmesi gereken en önemli yapılardan. Haliç ve Boğaziçi’ne hakim yüksek bir tepede kurulu olan ihtişamlı yapı, muhteşem boğaz manzarası ile çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. Caminin bulunduğu külliye içerisinde Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Mimar Sinan’ın türbeleri de bulunuyor. Süleymaniye Camii Hikayesi Mimar Sinan, Süleymaniye Cami’nin kalfalık döneminin eseri olduğunu söyler. Süleymaniye, Ayasofya’ya erişmek ve belki de onu aşmak için yapılmış bir girişimdir. Süleymaniye fiziksel olarak Ayasofya’nın boyutlarını aşmamıştır. Ancak estetik olarak muazzam bir mimari eser olarak dünyanın en güzel anıtları

The post Süleymaniye Camii Hakkında Bilgiler (Hikayesi, Türbeleri, Nerede…) appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
Osmanlı İmparatorluğunun zirvede olduğu dönemde Kanuni Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan’a yaptırdığı muhteşem bir eser olan Süleymaniye Camii, İstanbul’daki tarihi camiler arasında görülmesi gereken en önemli yapılardan.

Haliç ve Boğaziçi’ne hakim yüksek bir tepede kurulu olan ihtişamlı yapı, muhteşem boğaz manzarası ile çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. Caminin bulunduğu külliye içerisinde Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Mimar Sinan’ın türbeleri de bulunuyor.

Süleymaniye Camii Hikayesi

Süleymaniye Camii Hakkında Bilgi

Süleymaniye Camii İç Avlusu

Mimar Sinan, Süleymaniye Cami’nin kalfalık döneminin eseri olduğunu söyler. Süleymaniye, Ayasofya’ya erişmek ve belki de onu aşmak için yapılmış bir girişimdir. Süleymaniye fiziksel olarak Ayasofya’nın boyutlarını aşmamıştır. Ancak estetik olarak muazzam bir mimari eser olarak dünyanın en güzel anıtları arasına girmiştir. 

Mimar Sinan, Sai Mustafa Çelebi’ye yazdırdığı “Tezkiretü’l Bünyan” adlı eserde, bir sabah vakti Padişah Süleyman Han’ın gönlüne yüce bir cami inşasına başlama fikrinin doğduğundan, daha sonra çiziminin yapılarak, yerinin belirlendiğinden bahseder.

Süleymaniye Camii Hakkında Bilgi

Süleymaniye Camii Manzarası

Yine aynı adlı eserde geçtiğine göre bazı kişiler yapının inşaatını padişaha şikayet etmiş ve Mimar Sinan hakkında “Kubbenin duracağı kuşkulu, kusuru ortaya çıkacak diye binayı iskeleden çıkaramıyor, herif bundan dolayı ne yapacağını şaşırmış, aklını yitirmek üzeredir” gibi sözler söylemiş.

Bunun üzerine inşaata gelen Kanuni, Mimar Sinan’a “Neden benim bu camimle uğraşmayıp önemsiz işlerle vakit geçirirsin. Dedem Mehmet Sultan Han’ın mimarı sana örnek olarak yetmez mi? Bu bina ne zaman tamamlanır, tez bana bilgi ver. Yoksa sen bilirsin” diyerek Fatih Sultan Mehmet’in öldürttüğü rivayet edilen Fatih Cami mimarı Atik Sinan’ın başına gelenler ile Mimar Sinan’ı tehdit etmiş. Önce elleri kesilen, daha sonra idam edilen Atik Sinan’ın hikayesini Fatih Cami yazımda okuyabilirsiniz. 

Mimar Sinan Padişah’ı son derece öfkeli görünce önce ne diyeceğini bilemez, ancak sonra düşünmeden “Saadetli Padişahımın devletinde inşallah iki ayda tamamlanır” demiş. İnşaatın tamamlanması için daha uzun süre gerekse de, iki ay sonunda Mimar Sinan caminin inşaatı bitirmiş. Süleymaniye açılırken Kanuni anahtarı Mimar Sinan’a uzatmış ve “Bina eylediğin Allah’ın evini, gönül temizliği ve dua ile yine senin açman gerekir” demiş.

Süleymaniye Camii Özellikleri

Süleymaniye Camii Hakkında Bilgi

Süleymaniye Camii Taç Kapısı

İnşaatına Kanuni’nin tahta çıkışının 30. yılı olan 1550 yılında başlanan yapı 7 yıllık bir çalışma sonucunda 1557 yılında tamamlanmış. Süleymaniye Külliyesi, Fatih Külliyesinden sonra medreseleri ile Osmanlı döneminde inşa edilmiş ikinci en büyük yapı olmuş.

Caminin minare sayısının 4 olması, Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul’un fethinden sonra 4. padişah olmasını, şerefe sayısının 10 olması ise, Osmanlıda 10. Padişah olmasını simgeliyor.

Caminin avlusunun doğuya bakan tarafında bulunan taraf alçak bir taş korkulukla çevrili. İstanbul’un en güzel manzaralarından birine sahip olan bu bahçeden Haliç ve Boğaziçi’nin eşsiz güzelliğini izleyebilirsiniz.

Süleymaniye Camii Hakkında Bilgi

Süleymaniye Camii İçi

Süleymaniye Camii’nin içi oldukça büyük olmasına rağmen genel olarak içerisine sadelik hakim. Caminin içinde ilk göze çarpan unsur kubbesi oluyor. 53 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 27 metre çapındaki kubbe İstanbul’daki tarihi camiler arasındaki en büyük kubbe olma özelliğine sahip.

Büyük kubbe dört büyük sütun üzerine oturtulmuş. Tezkiretü’l Bünyan adlı eserde Mimar Sinan cami içindeki dört büyük sütunun, Mısır İskenderiye’den, Lübnan Baalbek’ten, Topkapı Sarayı’ndan ve Fatih Kıztaşı’ndan getirildiğini belirtir.

Süleymaniye Camii’nin akustiği yapının hayranlık oluşturan unsurlarından. Kubbenin etrafına yerleştirilen küpler sayesinde cami içinde muhteşem bir akustik oluşturulmuş. Cami içinde hayranlık oluşturan bir başka detay ise is odası. Caminin ana giriş kapısının üzerine yapılan oda sayesinde, caminin aydınlatılmasında kullanılan yağ lambalarından çıkan islerin, oluşturulan hava akımı sayesinde bu odada toplanması sağlanmış.

Süleymaniye Camii Türbeler

Kanuni Sultan Süleyman Türbesi 

Kanuni Sultan Süleyman Türbesi, caminin kıble tarafında bulunuyor. Türbe, Kanuni’nin 6 Eylül 1566 yılında Zigetvar seferinde vefat etmesinin ardından tahta geçen oğlu II. Selim tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış.

Sekizgen gövdeli bir plan üzerine yapılan türbenin dışı diğer sultan türbelerinden farklı olarak etrafı tamamen revaklı bir yapı bulunuyor. Sekiz zarif sütun üzerine oturtulan revaklar ile girilen türbenin içi kalem işçiliği, taş oymacılığı ve çini panolar ile süslenmiş.

Giriş kapısının üzerinde, dış kısımda yer alan pencerelerin üstünde Kabe‘de bulunan Hacer-ül Esved taşından bir küçük bir parça bulunuyor. Kanuni Sultan Süleyman Türbesi ziyaret saatleri sabah 09:00 ile öğleden sonra 17:00 arasında gerçekleştiriliyor.

Hürrem Sultan Türbesi, caminin önündeki türbe alanı içinde  Kanuni Sultan Türbesi’nin hemen yanı başında bulunuyor. Türbe, Hürrem Sultan’ın 1558 yılında vefatından sonra Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış.

Süleymaniye Camii Hakkında Bilgi

Mimar Sinan Türbesi 

Mimar Sinan Türbesi, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan Türbelerinin bulunduğu kabir alanı içinde bulunmuyor. Bu nedenle olacak ki, Süleymaniye Camii’ni ziyarete gelen birçok kimse caminin mimarı olan Koca Sinan’ın türbesinin yerini maalesef bilmez.

Türbe, caminin dış avlusunun kuzeydoğu tarafında, Fetva Yokuşu ile Mimar Sinan Caddesinin kesiştiği köşede bulunuyor. Türbeye, caminin boğaz manzarasının bulunduğu doğu tarafında bulunan dış avlu kapısından çıktığınız zaman, sola dönerek biraz ilerlediğinizde ulaşabiliyorsunuz.

Süleymaniye Külliyesi’nin yapımı tamamlandıktan sonra Mimar Sinan bu küçük üçgen alana kendisi için üstü açık bir mezar alanı yaptırmış. Sade bir yapı olan türbede mermer sanduka üzerindeki işlemeler haricinde herhangi bir süsleme bulunmuyor. İçerisine girilemeyen türbenin önünde bulunan demir şebekeli bir ziyaret penceresi vasıtasıyla ziyaretinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Süleymaniye Külliyesi Nerede ve Nasıl Gidilir?

Süleymaniye Camii Hakkında Bilgi

Süleymaniye Külliyesi

Süleymaniye Külliyesi, Fatih ilçesinde adını verdiği mahallede bulunuyor. Süleymaniye Camii ziyaret saatleri her gün 09:00 ile 18:00 gerçekleştiriliyor. Caminin ziyaret saatlerinde aynı zamanda ibadette yapıldığından, ziyaretçilerin giyim tarzlarına dikkat etmeleri gerekiyor.

Külliyenin bulunduğu alana toplu taşıma araçlarını kullanarak rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Toplu taşıma araçlarıyla ulaşmanın en kolay yollarından biri Hacıosman-Yenikapı metro hattını kullanmak. Metro hattında Vezneciler durağında indiğiniz zaman, Süleymaniye Caddesini takip ettiğinizde 5-10 dakikalık bir yürüyüş ile Külliyenin bulunduğu alana ulaşabiliyorsunuz.

Bunun yanı sıra Bağcılar-Kabataş tramvay hattında Beyazıt veya Laleli duraklarından birinde indiğiniz zaman, külliyeye ulaşmak için 10-15 dakika yürümeniz yeterli.

Süleymaniye Külliyesi’ne aşağıda yer alan harita üzerindeki konumu tıklayarak da nasıl ulaşabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Kaynakça:

Sai Mustafa Çelebi, Yapılar Kitabı, Tezkiretü’l Bünyan ve Tezkiretü’l Ebniye, Koçbank 2003

https://tr.wikipedia.org/wiki/S%C3%BCleymaniye_Camii

The post Süleymaniye Camii Hakkında Bilgiler (Hikayesi, Türbeleri, Nerede…) appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
https://istanbuldagez.net/tarihi/suleymaniye-camii-hikayesi-turbeler/feed/ 0
Ayasofya Camii (Özellikleri, Tarihi, Eserleri, Nerede…) Hakkında Bilgi https://istanbuldagez.net/tarihi/ayasofya-camii-tarihi-ozellikleri-eserleri-hakkinda-bilgi/ https://istanbuldagez.net/tarihi/ayasofya-camii-tarihi-ozellikleri-eserleri-hakkinda-bilgi/#respond Wed, 04 May 2022 09:19:00 +0000 https://istanbuldagez.net/?p=1414 Ayasofya Camii, İstanbul’daki tarihi yapılar arasında günümüze ulaşan en eski ve görkemli eser. Yapıldığı dönemde Doğu Roma(Bizans) İmparatorluğu’nun en muhteşem katedral binası olan yapı, İstanbul’un fethinden sonrada önemini devam ettirmiş. Camiye çevrilmesi sonrasında ilave edilen İslami eserler ile daha bir zengin hale gelen yapı, devasa kubbesi altındaki geniş mekanı ve mimari güzelliği her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamakta. Ayasofya Camii Tarihi Kutsal bilgelik anlamına gelen Ayasofya‘nın yapımı, 532 yılında meydana gelen Nika İsyanı’nın bir sonucudur. İmparator Justinianus ve eşi Teodora’ya karşı ayaklananlar Nika(Zafer) diye bağırarak isyan çıkarmış. İsyancıların yaktıkları yapılar arasında bugünkü Ayasofya’nın yerinde bulunan bir kilisede bulunuyormuş. İsyanın bastırılmasından sonra

The post Ayasofya Camii (Özellikleri, Tarihi, Eserleri, Nerede…) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
Ayasofya Camii, İstanbul’daki tarihi yapılar arasında günümüze ulaşan en eski ve görkemli eser. Yapıldığı dönemde Doğu Roma(Bizans) İmparatorluğu’nun en muhteşem katedral binası olan yapı, İstanbul’un fethinden sonrada önemini devam ettirmiş.

Camiye çevrilmesi sonrasında ilave edilen İslami eserler ile daha bir zengin hale gelen yapı, devasa kubbesi altındaki geniş mekanı ve mimari güzelliği her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamakta.

Ayasofya Camii Tarihi

Ayasofya Camii İçi
Ayasofya Camii İçi

Kutsal bilgelik anlamına gelen Ayasofya‘nın yapımı, 532 yılında meydana gelen Nika İsyanı’nın bir sonucudur. İmparator Justinianus ve eşi Teodora’ya karşı ayaklananlar Nika(Zafer) diye bağırarak isyan çıkarmış. İsyancıların yaktıkları yapılar arasında bugünkü Ayasofya’nın yerinde bulunan bir kilisede bulunuyormuş. İsyanın bastırılmasından sonra imparatorun kiliseyi tekrar yaptırmak istemesiyle bugünkü anıt ortaya çıkmış. İmparatorluk Kilisesi olarak inşa edilen Ayasofya açıldıktan sonra Doğu Roma İmparatorlarının taç giyme merasimleri düzenlendiği bir yer haline gelmiş.

Ayasofya, yapımının üstünden geçen 1000 yıl sonunda Sen Piyer, Süleymaniye gibi yapılar yapılana kadar dünyanın en büyük mabediydi. Bugün bu yapıyı önemli kılan özelliği yapımından ancak 1000 yıl sonra kendisine denk bir yapının yapılabilmiş olmasıdır.

1204 yılındaki Latin İşgali sırasında İstanbul’un çoğu yeri olduğu gibi Ayasofya’nın da değerli eserleri yağmaya uğramış. 1453 yılında İstanbul’un fethedilmesinden sonra ise fethedilen yerlerdeki büyük kiliselerin camiye dönüştürülmesi geleneğine uygun olarak Ayasofya’da camiye çevrilmiş. Ayasofya ile ilgili özellikle Mimar Sinan’ın yaptığı çalışmalar Latin İşgalinde harap olan yapının günümüze ulaşmasında önemli rol oynamış.

Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi ise Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 1930-1935 yılları arasında yapılan çalışmalar sonrası gerçekleşmiş. 24 Temmuz 2020 tarihinde ise Ayasofya 86 yıl aradan sonra kılınan cuma namazı ile tekrar ibadete açıldı.

Ayasofya Camii İçindeki Eserler

Ayasofya Camii İçi
Ayasofya Kubbesi

Ayasofya Camii içinin en görkemli yanı hiç kuşkusuz havada asılı gibi duran, orta mekana hakim kubbenin yüksekliği ve büyüklüğü. İnsanlık ilk defa bu yapı ile kubbeyi sütunlar ve kemerler üzerine inşa etmeyi becermiş. Ayasofya’nın kubbesinde bulunan altı kanatlı dört melek figürü ile meleklerin tanrının tahtını koruduğu simgelenir. Kubbe ise tanrının tahtı olan gökyüzünü temsil eder.

Sultan Abdülmecid döneminde yapılan onarım çalışmalarında yerden yüksekliği 55 metre olan kubbenin içine “Allah göklerin ve yerin nurudur” anlamındaki Kur’an-ı Kerim’in Nur Suresi’nin 35. Ayeti yazılmış.

Ayasofya Camii Minber ve Mihrabı
Ayasofya Camii Mihrabı

Ayasofya Camii içinde Osmanlı döneminde eklenen çok güzel eserler bulunmakta. Ayasofya’nın görkemine uygun olan büyük yuvarlak hat levhaları Sultan Abdülmecid döneminde yapıya ilave edilmiş. Yeşil zemin üzerine altın yaldızla ile Allah (c.c), Hz. Muhammed (s.a.v), Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in isimlerinin yazılı olduğu levhalar, İslam Dünyası’nın en büyük hat levhaları olarak gösteriliyor.

Bolca altın yıldızın kullanıldığı gösterişli mihrap Osmanlı’da 19. yüzyılda yenilenmiş. Mihrabın sağında ve solunda bulunan şamdanlar Kanuni Sultan Süleyman’ın Macaristan’ı fethi sonrasında Budin’den getirilmiş. Mihrabın arkasında duvarı boydan boya saran mavi çini kuşakta Bakara Suresi’nin 255. ayeti “Ayetü’l Kürsi” yazılı. Osmanlı’da 16. yüzyıl mermer işçiliğinin güzel bir örneği olan minber ise Sultan III. Murad döneminde yaptırılmış.

Ayasofya Müzesi Eserleri
I.Mahmud Kütüphanesi (Ayasofya)

Ayasofya Camii içinde Osmanlı döneminden kalma bir başka güzel eserde I. Mahmud Kütüphanesi’dir. Sultan I. Mahmud tarafından 1739 yılında yaptırılan kütüphane okuma salonu ve kitaplık olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Güzel çini süslemelerin bulunduğu kütüphanenin dışı revaklı ve altın yaldızlı demir şebekeli süslemeler ile çevrili.

Caminin iç girişinin sağ ve sol tarafında bulunan iki adet büyük mermer küp, Sultan III. Murad döneminde Bergama antik şehrinden Ayasofya’ya getirilmiş. Bu küpler ile kandillerde ve bayram namazlarında şerbet dağıtılırken, diğer zamanlarda su ihtiyacı için kullanılmış.

Ayasofya Camii Özellikleri

Ayasofya Müzesi Eserleri
Ayasofya Camii Girişi

Bizans dönemindeki önemini, Osmanlı döneminde de sürdüren Ayasofya’nın dış kısmında Osmanlı’dan kalma birçok eser mevcut. Bu eserlerden en dikkat çekenleri birbirlerinden farklı mimari yapıları olan minareler. Minarelerin birbirinden farklı olmasının nedeni aslında yapıldıkları dönemlerin aynı olmamasından kaynaklanıyor.

Topkapı Sarayı girişi tarafında bulunan kırmızı tuğlalı minarenin Fatih Sultan Mehmet döneminde yapıldığı düşünülüyor.  Ayasofya’ya giriş bölümünün sağında ve solunda yer alan iki eş minare Mimar Sinan tarafından Sultan III. Murad döneminde yapılmış. Diğer minarenin ise Sultan II. Selim döneminde yine Mimar Sinan tarafından yapıldığı sanılıyor.

Osmanlı’da yapılan şadırvanlar arasında bir şaheser olan Ayasofya Şadırvanı 1740 yılında Sultan I. Mahmud döneminde yapılmış. Dış kısımda dikkat çeken eserlerden biride Sultan Abdülmecid’in mozaik tuğrası. Ayasofya’nın ana giriş kapısının sağındaki duvarda bulunan tuğra, 1847-1849 yıllarında Fossati Kardeşlerin Ayasofya’da yaptığı onarımlar sırasında, Ayasofya’nın dökülmüş olan altın yaldızlı mozaik tanelerinden yaptırılmış.

Ayasofya Camii Girişi
Ayasofya İçi Giriş

Ayasofya’nın dış kısmında görülmesi gereken yerlerden biri de Padişah Türbeleri. Bu türbeler arasında en çok ilgiyi Mimar Sinan tarafından yapılan ve güzel çini süslemelere sahip olan Sultan II. Selim Türbesi görüyor. III. Murad, III. Mehmed, I. Mustafa ve Sultan İbrahim Türbesi yine ayrı güzellikte yapılar. Topkapı Sarayı tarafından ayrı bir girişi olan Padişah Türbeleri ziyaret saatleri 09.00 ile 18.00 arasında yapılabiliyor

Nerede ve Nasıl Gidilir?

Ayasofya Müzesi Eserleri
Ayasofya Doğu Tarafı

Ayasofya Camii, Roma ve Osmanlı döneminden kalma birçok eserin bulunduğu Sultanahmet Meydanı’nda bulunuyor. Sultanahmet Meydanı’nda bulunan tarihi eserlerin hikayelerini, ne zaman yapıldıklarını merak ediyorsanız Sultanahmet gezilecek yerler yazıma bakabilirsiniz.

Caminin bulunduğu yere toplu taşıma araçlarıyla ulaşmanın en kolay yolu Bağcılar-Kabataş Tramvay hattını kullanmak. Bu tramvay hattına binerek Sultanahmet durağında indikten sonra 5 dakikalık bir yürüyüş ile caminin bulunduğu yere ulaşabilirsiniz. Anadolu yakasından ulaşmak için Üsküdar veya Kadıköy’den Eminönü’ne kalkan vapurlara binip ardından tramvaya aktarma yapabilirsiniz. Ya da bunun yerine Marmaray ile Sirkeci durağına geldikten sonra yine tramvaya aktarma yaparak ulaşabilirsiniz.

Camiye aşağıda yer alan haritada işaretli konumu kullanarak da nasıl ulaşabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Kaynak: https://www.ayasofyacamii.gov.tr/

The post Ayasofya Camii (Özellikleri, Tarihi, Eserleri, Nerede…) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
https://istanbuldagez.net/tarihi/ayasofya-camii-tarihi-ozellikleri-eserleri-hakkinda-bilgi/feed/ 0
Dolmabahçe Sarayı Müzesi (Tarihi, Hikayesi, Özellikleri, Nerede) Hakkında Bilgi https://istanbuldagez.net/muzeler/dolmabahce-sarayi-muzesi-tarihi-ozellikleri-hakkinda-bilgi/ https://istanbuldagez.net/muzeler/dolmabahce-sarayi-muzesi-tarihi-ozellikleri-hakkinda-bilgi/#respond Mon, 02 May 2022 12:11:00 +0000 https://istanbuldagez.net/?p=1939 Boğaziçi’nin en ihtişamlı yapısı olan Dolmabahçe Sarayı, Osmanlının son dönem anıtsal yapılarından biri. Sarayın içinde bulunan kristal merdivenler, Süfera Salonu, Muayede Salonu ve Atatürk’ün odası ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği yerler. Tarihi birçok anın ve dönemecin yaşandığı sarayın salonlarında ve odalarında gezerken tarihin soluğunu hissedebilirsiniz. Dolmabahçe Sarayı Hakkında Bilgi Topkapı Sarayı‘na son köşkü yaptıran Abdülmecit aynı zamanda Dolmabahçe Sarayı‘nı yaptırarak taşınma kararı veren padişahtır. Topkapı’dan Dolmabahçe’ye fiziksel mesafe birkaç kilometreyi geçmez ama padişah bu yer değiştirmeyle aslında bir medeniyetten diğerine geçiyordu. Bu ikametgah değişikliği Osmanlıda birçok açıdan politikayı, sosyal ve kültürel yapıyı değiştirdi. 19. yüzyılda Topkapı Sarayı’nın mevcut devlet protokolüne

The post Dolmabahçe Sarayı Müzesi (Tarihi, Hikayesi, Özellikleri, Nerede) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
Boğaziçi’nin en ihtişamlı yapısı olan Dolmabahçe Sarayı, Osmanlının son dönem anıtsal yapılarından biri. Sarayın içinde bulunan kristal merdivenler, Süfera Salonu, Muayede Salonu ve Atatürk’ün odası ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği yerler.

Tarihi birçok anın ve dönemecin yaşandığı sarayın salonlarında ve odalarında gezerken tarihin soluğunu hissedebilirsiniz.

Dolmabahçe Sarayı Hakkında Bilgi

Dolmabahçe Sarayı Girişi
Dolmabahçe Sarayı Selamlık Girişi

Topkapı Sarayı‘na son köşkü yaptıran Abdülmecit aynı zamanda Dolmabahçe Sarayı‘nı yaptırarak taşınma kararı veren padişahtır. Topkapı’dan Dolmabahçe’ye fiziksel mesafe birkaç kilometreyi geçmez ama padişah bu yer değiştirmeyle aslında bir medeniyetten diğerine geçiyordu. Bu ikametgah değişikliği Osmanlıda birçok açıdan politikayı, sosyal ve kültürel yapıyı değiştirdi.

19. yüzyılda Topkapı Sarayı’nın mevcut devlet protokolüne hizmet verebilmesi mümkün değildi. 1815 Viyana Kongresi’nden sonra diplomatik kurallar yeniden tespit edilmiş ve bu ortamda Topkapı Sarayı işlerliğini yitirmişti. O yüzden II. Mahmut bu sarayın dışında yaşamış, oğlu Abdülmecid saltanatının son dönemlerinde Dolmabahçe Sarayı’na geçmiş.

Dolmabahçe Sarayı dış görünüşündeki zarafet ve Boğaziçi’ne kazandırdığı ihtişam dışında çağdaşı Avrupa Sarayları ile mukayese edilemeyecek bir hacim ve tevazudadır. Bu saraydaki hayat da adeta Topkapı Sarayı’nın geleneğini devam ettirmiştir. Yani sıkışık bir düzen, disiplinli bir hayat hakimdir.

II. Selim tarafından yaptırılan Beşiktaş Köşkü’nün sahili doldurarak genişleten I. Ahmet’tir. Dolmabahçe adı bu devirden kalmış. 19. yüzyıl Osmanlı mimarisi bir Ermeni ailesi olan Balyan ailesinin egemenliği altında olmuş. Bu aile yedi kuşak boyunca İstanbul’a anıtsal binalar yapmış. Babası Karabet’le birlikte çalışan Nikoğos Balyan, Dolmabahçe Sarayı’nın yapımını 1856’da tamamlamış.

Dolmabahçe Sarayı Özellikleri

Dolmabahçe Sarayı Harem
Dolmabahçe Sarayı Harem Kısmı

Saray devletin protokole açık olan “Selamlık” bölümü, diğeri ise sultanın ve ailesinin özel hayatını yaşadığı “Harem” bölümü olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Selamlık ile harem kısmının ortasında sarayın en büyük ve görkemli kısmı olan Muayede(Tören) Salonu bulunuyor.

Harem kısmı iki bölümden oluşuyor. Birincisi boğaz kenarında bulunan Valide Sultan ile Sultanın kullandığı kısımdır. Diğeri ise saraya dik bir şekilde ayrı olarak yapılan Kadın Efendilerin kullandığı bölümdür.

Saat kulesinin olduğu girişten ilerledikten sonra ilk olarak karşımıza Selamlık (Yönetim) binası çıkıyor. Buranın etkileyici bir Medhal(Giriş) Salonu bulunuyor. Salonun deniz tarafında bulunan odaları en üst düzey memurlar için yapılmış. Kara tarafında bulunan odalar meclis üyelerine ayrılmış.

Giriş salonundan trabzanları kesme kristal ile kaplı bir çift merdiveni çıkarak yukarı Süfera(Sefirler) Salonu‘na çıkılır. Burası yabancı elçilerin sultana hediyeler sunduğu, toplantıların yapıldığı yerdir. Buradan bir koridorla elçilerin sultana güven mektuplarını sunduğu Kırmızı Salona geçilir.

Yine aynı koridordan şehzadeler için ayrılmış bir çift odayı dolanarak Hünkar Odası‘na ulaşılır. Burası özellikle Ramazan süresince dini törenler, düğün törenleri için kullanılmış. Bu oda harem ile de bağlantılıdır. Haremdeki kadınların Selamlık bölümünde girmelerine izin verilen tek yer bu odaymış.

Selamlıktaki son odada, bu sarayda yaşamış son altı padişahtan dördü olan Abdülmecid, II. Mahmut, Abdülaziz ve V. Reşad’ın tabloları yer alıyor. Buradan koridor takip edildiğinde Muayede Salonu’nun etrafını dolanarak boğaz tarafındaki hareme gidilir. Burada ilk olarak sultanların eşlerini ve ailelerini kabul ettikleri Sultan’ın kabul odası bulunur. Daha sonra saray kadınların dini bayramları kutlamak için bir araya geldiği Mavi Salon’a geçilir.

Buradan sarayın en önemli odalarından birine, Atatürk’ün 1938 yılında vefat ettiği odaya geçilir. Yatağı Türk Bayrağı ile örtülmüş, saatler onun onuruna ebediyete kadar ölüm anında durdurulmuş. Daha sonra Valide Sultanın özel misafirlerini kabul ettiği, önemli kutlamaları yaptığı Pembe Salon’a geçilir. Hastalığının bir döneminde Atatürk burayı çalışma odası olarak kullanmış.

Dolmabahçe Sarayı Saat Müzesi
Saat Müzesi

Muayede(Tören) Salonu, sarayın kamuya açık kısmı ile sultan ailesinin yaşadığı özel alanın ayrılma noktasıdır. Selamlık ile Harem arasında kalan Muayede Salonu dünyanın en büyük kubbeli mekanlarından biridir. 36 metre yüksekliğinde kubbeden aşağıya İngiliz Kraliçesi Viktorya tarafından hediye edilen 4.5 tonluk avize sarkar. Salon tüm önemli imparatorluk kutlamaları için kullanılırmış. Kutlamalarda padişahın 250 kg ağırlığındaki tahtı Topkapı Sarayı’ndan getirilerek batı duvarına yerleştirilirmiş.

Kadın efendilerin kullandığı harem kısmına girmek için Selamlık binasından ileriye doğru yürümek gerekiyor. Buradan yürürken sol tarafınızdaki bahçede tek katlı küçük binada Saat Müzesi bulunuyor. Üç ayrı salonda İngiliz, Fransız saatleri ile birlikte Osmanlı Mevlevi saat ustalarının yaptığı çok özel saatler sergileniyor.

Saraya dikine bitişik olarak yapılan harem kısmı kadın efendiler tarafından kullanılmış. İçinde bulunan salonları, mobilyaları, Çin, Japon porselenleriyle alabildiğine süslüdür.

Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri, Nerede ve Nasıl Gidilir

Dolmabahçe Sarayı Hazine Kapısı
Hazine Kapısı

Dolmabahçe Sarayı, Pazartesi günleri ziyarete kapalıdır. Açık olduğu günlerde 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret yapılabiliyor. Sarayın Selamlık kısmı 50 TL, Harem Kısmı 40 TL, Selamlık ve Harem birlikte 60 TL olarak ücretlendiriliyor. Müzekart Harem kısmında geçerken, Selamlık kısmında geçmiyor.

Saray, Beşiktaş Meydanı ile Kabataş arasında bulunuyor. Saray girişi konum itibariyle Kabataş’a daha yakındır. Bu nedenle Anadolu yakasından yapıya ulaşmak için Kabataş’a giden vapur veya tekneleri tercih edebilirsiniz.

Avrupa yakasından ulaşmak için Bağcılar-Kabataş tramvay hattında, Kabataş son durağında indikten sonra 10 dakika kadar yürümeniz yeterlidir. Bunun yanı sıra Beşiktaş Meydanı’na giden otobüsleri de kullanabilirsiniz.

Aşağıda haritada işaretli konumu tıklayarak saraya nasıl ulaşabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Dolmabah%C3%A7e_Saray%C4%B1

The post Dolmabahçe Sarayı Müzesi (Tarihi, Hikayesi, Özellikleri, Nerede) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
https://istanbuldagez.net/muzeler/dolmabahce-sarayi-muzesi-tarihi-ozellikleri-hakkinda-bilgi/feed/ 0
Galata Kulesi Müzesi Hakkında Bilgi (Tarihi, İçi, Nerede) https://istanbuldagez.net/muzeler/galata-kulesi-muzesi/ https://istanbuldagez.net/muzeler/galata-kulesi-muzesi/#respond Sun, 01 May 2022 16:24:00 +0000 https://istanbuldagez.net/?p=1757 Galata Kulesi Müzesi‘nde, tarih öncesi dönemlerden itibaren yerleşime sahne olan İstanbul’un tüm dönemlerini yansıtan eserler sergileniyor. 20. yüzyılın ortalarına kadar İstanbul’daki en yüksek yapılardan biri olan Galata Kulesi’nin en üst katı, İstanbul’un en güzel panoramik manzaralarından birine sahip. Galata Kulesi Tarihi Hakkında Bilgi 14. yüzyılda Doğu Roma’nın iyice zayıfladığı dönemde İtalyan asıllı Cenevizliler ticaret amaçlı Galata’ya yerleşerek bir koloni kurmuş. Cenevizliler kolonilerin etrafını surlarla çevirerek en yüksek noktaya bugünkü Galata Kulesi‘nin esasını teşkil eden burcu yapmışlar. Kule önemini Osmanlı döneminde de devam ettirmiş. Günümüzde Galata Kulesi’nin alt kısmı Ceneviz, üst kısmı ise Osmanlı yapımıdır. Osmanlı döneminde kule bir süre bir

The post Galata Kulesi Müzesi Hakkında Bilgi (Tarihi, İçi, Nerede) appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
Galata Kulesi Müzesi‘nde, tarih öncesi dönemlerden itibaren yerleşime sahne olan İstanbul’un tüm dönemlerini yansıtan eserler sergileniyor. 20. yüzyılın ortalarına kadar İstanbul’daki en yüksek yapılardan biri olan Galata Kulesi’nin en üst katı, İstanbul’un en güzel panoramik manzaralarından birine sahip.

Galata Kulesi Tarihi Hakkında Bilgi

14. yüzyılda Doğu Roma’nın iyice zayıfladığı dönemde İtalyan asıllı Cenevizliler ticaret amaçlı Galata’ya yerleşerek bir koloni kurmuş. Cenevizliler kolonilerin etrafını surlarla çevirerek en yüksek noktaya bugünkü Galata Kulesi‘nin esasını teşkil eden burcu yapmışlar. Kule önemini Osmanlı döneminde de devam ettirmiş.

Günümüzde Galata Kulesi’nin alt kısmı Ceneviz, üst kısmı ise Osmanlı yapımıdır.

Osmanlı döneminde kule bir süre bir çeşit hapishane olarak kullanılmış. Tersane ve Deniz Kuvvetlerine yakın elverişli bir bina olduğu için forsa ya da başka angarya işlerinde çalıştırılan tutsakları burada tutulmuş. Daha sonra İstanbul’da büyük yangınların çoğalması sonrası Beyazıt Kulesi ile birlikte yangın kulesi olarak kullanılmış.

Galata Kulesi İçinde Neler Var

Galata Kulesi, yüksekliği yaklaşık 65 metre olan toplam sekiz katlı bir yapı. Zemin katında kontrol noktası ve asansörler bulunuyor. Kuleye çıkışlar altıncı kata kadar asansör ile yapılırken, inişler için merdiven kullanılıyor. Asansör kabinlerinin içlerinde bulunan ekranlar ile cam kabinli bir asansör havası verilmiş. Bu şekilde oluşturulan animasyon ile Galata Kulesi’ne 16. yüzyıl İstanbul’unun manzarasını izleyerek çıkıyorsunuz.

Altıncı kata ulaştığınızda sizi MS 9. yüzyıla ait, kıyı taşımacılığında kullanılan küçük bir yelkenli yük teknesi maketi karşılıyor. Yine bu katta çocuklar için “Bul İstanbul” isimli bir video oyunu bulunuyor. Buradan yedinci kata merdivenle çıkıyorsunuz.

Daha önce restoran olarak kullanılan yedinci katın ortasında İstanbul’un önemli tarihi eserlerinin sergilendiği İstanbul şehrinin büyük bir maketi bulunuyor. Bu kattaki büyük pencerelerden de İstanbul’un panoramik manzarası izlenebiliyor.

Kuleye çıkmanın en keyifli kısmı seyir balkonuna çıkıp, İstanbul’u kulenin etrafında dönerek izlemek. Bunun içinde yine merdivenler ile sekizinci kata çıkıyorsunuz. Seyir balkonundan Haliç ve Boğaziçi’nin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Ancak balkon dar olduğundan kalabalık günlerde rahat bir şekilde gezinme fırsatınız olmayabilir.

Galata Kulesi’nin içindeki diğer katlar müze işlevine uygun olarak pek zengin olmasa da çeşitli eserlerin sergilendiği salonlar olarak kullanılıyor. Kuleden aşağıya yürüyerek inerken bu bölümleri de ziyaret etmiş oluyorsunuz.

Kulenin beşinci katında Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenirken, dördüncü katında İstanbul’un fethinin ve kentin bir sembolü olarak muhafaza edilen haliç zincirinin bir kısmı ile Galata Surları’ndan alınmış kitabeleri görebilirsiniz.

Kulenin dördüncü katından itibaren alt katlara yapının beden duvarları içine yapılmış dar tünel merdivenler ile iniyorsunuz. Üçüncü kat geçici sergi salonu olarak düzenlenirken, ikinci katta özellikle çocukların çok hoşuna gidecek bir simülasyon alanı bulunuyor. Burada bulunan dev ekranın karşısına geçip ellerinizi iki tarafa kaldırarak Hazarfen Ahmet Çelebi’nin yerine geçip, Galata Kulesi’nden Üsküdar’a yön kontrollerinin size bağlı olduğu bir uçuş gerçekleştiriyorsunuz.

Kulenin birinci katında ise İstanbul’la ilgili hatıra ve hediyelik eşyaların satıldığı müze mağazası bulunuyor. Bu kattan sonra tekrar zemin kata ulaşıyorsunuz.

Ziyaret Saatleri, Giriş Ücreti, Nerede ve Nasıl Gidilir

Galata Kulesi her gün ziyarete açık ve 08.30 ile 24.00 saatleri arasında kuleye giriş yapılabiliyor. Kule giriş ücreti ise 100 TL‘dir. Galata Kulesi’nde Müzekart geçtiğinden kartınızın geçerli olduğu bir yıl süresince dilediğiniz kadar giriş yapabilirsiniz. Müzekart’ın fiyatı ise 60 TL. Müzekart’ı Sultanahmet Meydanı’nda bulunan İstanbul Arkeoloji Müzesi veya Türk ve İslam Eserleri Müzesi‘nden çok fazla sıra beklemeden alabilirsiniz.

Galata Kulesi Müzesi, Beyoğlu ilçesinde bulunuyor. Kulenin bulunduğu yere gitmenin en kolay yolu Yenikapı-Hacıosman metro hattını kullanmak. Bu metro hattında Şişhane durağında indiğinizde 10-15 dakikalık bir yürüyüş ile tabelaları takip ederek kuleye ulaşabilirsiniz.

Galata Kulesi Müzesi’ne aşağıda yer alan haritada işaretli konumu kullanarak da nasıl ulaşabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Galata_Kulesi

The post Galata Kulesi Müzesi Hakkında Bilgi (Tarihi, İçi, Nerede) appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
https://istanbuldagez.net/muzeler/galata-kulesi-muzesi/feed/ 0
Yoros Kalesi (Tarihi, Hikayesi, Nerede) Hakkında Bilgi https://istanbuldagez.net/tarihi/yoros-kalesi-tarihi-hikayesi-nerede/ https://istanbuldagez.net/tarihi/yoros-kalesi-tarihi-hikayesi-nerede/#respond Fri, 22 Apr 2022 05:20:50 +0000 https://istanbuldagez.net/?p=1983 Bizanslılardan kalma bir yapı olan Yoros Kalesi, Boğaz’a hakim yüksek bir tepede bulunuyor. Bulunduğu konum itibariyle kale çok güzel bir boğaz manzarası sunuyor. Karadeniz’in boğaz ile birleştiği noktaya bakan kaleden boğaza giriş, çıkış yapan gemileri izleyebilir, akşam saatlerinde güneşin İstanbul üzerinde batışını da keyifle seyredebilirsiniz. Yoros Kalesi Hikayesi Kale, Doğu Roma(Bizans) tarafından boğaz girişini kontrol etmek amacıyla yapılmış. Ancak imparatorluk zayıflayınca Cenevizlilerin eline geçmiş ve uzun süre onların elinde kalmış. Bu yüzden kalenin bir Ceneviz kalesi olduğu inancı doğmuş. Cenevizliler buradan Karadeniz ticaret yolunu uzun süre kontrol etmişler. Yoros Kalesi, 14. yüzyılın sonlarında Boğaziçi’nin Anadolu yakasına tamamen hakim olan Osmanlılar

The post Yoros Kalesi (Tarihi, Hikayesi, Nerede) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
Bizanslılardan kalma bir yapı olan Yoros Kalesi, Boğaz’a hakim yüksek bir tepede bulunuyor. Bulunduğu konum itibariyle kale çok güzel bir boğaz manzarası sunuyor. Karadeniz’in boğaz ile birleştiği noktaya bakan kaleden boğaza giriş, çıkış yapan gemileri izleyebilir, akşam saatlerinde güneşin İstanbul üzerinde batışını da keyifle seyredebilirsiniz.

Yoros Kalesi Hikayesi

Yoros Kalesi Köprü Manzarası

Kale, Doğu Roma(Bizans) tarafından boğaz girişini kontrol etmek amacıyla yapılmış. Ancak imparatorluk zayıflayınca Cenevizlilerin eline geçmiş ve uzun süre onların elinde kalmış. Bu yüzden kalenin bir Ceneviz kalesi olduğu inancı doğmuş. Cenevizliler buradan Karadeniz ticaret yolunu uzun süre kontrol etmişler.

Yoros Kalesi, 14. yüzyılın sonlarında Boğaziçi’nin Anadolu yakasına tamamen hakim olan Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş. II. Bayezid zamanında tamir ettirilerek mescid ve hamam yapılmış. Kalenin adını Yunanca’da “dağ” anlamına gelen “oros“tan aldığı düşünülüyor.

Kalenin içine yan duvarında açılmış bir delikten girilebiliyor. Kalenin iç kısmı oldukça büyük bir alana sahip. Buradan Yoros Kalesi’nin yapıldığı dönemde oldukça büyük bir kale olduğu anlaşılıyor. Kale içinden etrafınız tamamen açık bir şekilde boğazın kuzey ve güney tarafını izleyebiliyorsunuz.

Kale günümüzde manzarası dolayısıyla çok fazla ziyaretçisi olsa da, bakımsız, harap, kaderine terk edilmiş bir haldedir. Bakımsızlığı yetmiyormuş gibi duvarlarında sprey boyalarla yazılmış çok sayıda yazılar mevcut. Buraya piknik amaçlı gelenlerin etrafa rastgele attıkları çöplerde cabası.

Kalenin alt tarafında küçük bir balıkçı kasabası olan Anadolu Kavağı bulunuyor. Burası küçük, şirin, balıkçı lokantalarının olduğu bir yer. Anadolu Kavağı girişinde boğaz kıyısında yol boyu uzanan bir piknik alanı bulunuyor.

Nerede ve Nasıl Gidilir

Kale Boğaz Manzarası

Yoros Kalesi, Beykoz ilçesinde Anadolu Kavağı’nın tepesinde bulunuyor. Kalenin bulunduğu yere kendi aracınızla ulaşmak için Beykoz’a vardıktan sonra Anadolu Kavağı istikametine devam etmelisiniz.

Yol üstünde Beykoz ile Anadolu Kavağı arasında bulunan, güzel bir boğaz ve doğa manzarası olan Yuşa Tepesi bulunuyor. Burada ayrıca Hz. Yuşa ait olduğu düşünülen kabir var. Tepe ve türbe ile merak ettiklerinizi Yuşa Tepesi yazımda okuyabilirsiniz.

Kalenin bulunduğu yerde kendi aracınızı park edebileceğiniz yerler bulunuyor. Ancak hafta sonları havaların güzel olduğu zamanlarda çok fazla trafik oluyor. Kaleden ileriye giden yolu takip ettiğinizde boğazın Karadeniz ile buluştuğu nokta olan Anadolu Feneri‘ne ulaşıyorsunuz.

Yapının bulunduğu yere toplu taşıma aracı ile gidebileceğiniz 15A otobüsü bulunuyor. Otobüsün son durağı olan Anadolu Kavağı’ndan tepeye 10-15 dakikalık bir yürüyüş yapmanız gerekiyor.

Aşağıda haritada işaretli konumu kullanarak kalenin bulunduğu yere nasıl gidebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Yoros_Kalesi

The post Yoros Kalesi (Tarihi, Hikayesi, Nerede) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
https://istanbuldagez.net/tarihi/yoros-kalesi-tarihi-hikayesi-nerede/feed/ 0
Küçüksu Kasrı (Tarihi, Nerede..) Hakkında Bilgi https://istanbuldagez.net/muzeler/kucuksu-kasri-nerede-tarihi/ https://istanbuldagez.net/muzeler/kucuksu-kasri-nerede-tarihi/#respond Wed, 20 Apr 2022 12:35:03 +0000 https://istanbuldagez.net/?p=1973 Sultan kasırlarının içinde en güzeli olan Küçüksu Kasrı, 19. yüzyılda Osmanlı’nın Boğaziçi kıyılarına yaptırdığı saraylara benzer olarak yapılan zarif bir yapıdır. Kasrın bulunduğu Küçüksu Çayırlığına Osmanlı döneminde eğlence için gelinirmiş. Boğazın bu sakin ve güzel yerinde bulunan kasrı gezerken Osmanlı’nın son dönem padişahlarının yaşayışlarını görebilirsiniz. Bunun yanı sıra boğaz manzaralı güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Küçüksu Kasrı Tarihi Kasır, bir av köşkü olarak Abdülmecit tarafından 1857 yılında Nikoğos Balyan’a yaptırılmış. İki katlı binada 8 oda bulunuyor. Kasrın içi Hereke, İran halıları ve kristal avizeler ile süslenmiş. Burası av köşkü olarak yapıldığından yatak odası olarak tasarlanan bir oda bulunmuyor. Ancak 4.Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel

The post Küçüksu Kasrı (Tarihi, Nerede..) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
Sultan kasırlarının içinde en güzeli olan Küçüksu Kasrı, 19. yüzyılda Osmanlı’nın Boğaziçi kıyılarına yaptırdığı saraylara benzer olarak yapılan zarif bir yapıdır. Kasrın bulunduğu Küçüksu Çayırlığına Osmanlı döneminde eğlence için gelinirmiş.

Boğazın bu sakin ve güzel yerinde bulunan kasrı gezerken Osmanlı’nın son dönem padişahlarının yaşayışlarını görebilirsiniz. Bunun yanı sıra boğaz manzaralı güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Küçüksu Kasrı Tarihi

Küçüksu Kasrı Ön Girişi

Kasır, bir av köşkü olarak Abdülmecit tarafından 1857 yılında Nikoğos Balyan’a yaptırılmış. İki katlı binada 8 oda bulunuyor. Kasrın içi Hereke, İran halıları ve kristal avizeler ile süslenmiş. Burası av köşkü olarak yapıldığından yatak odası olarak tasarlanan bir oda bulunmuyor. Ancak 4.Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel bazen burada kalmayı severmiş. Bu nedenle üst kat odalarından birine yatak koydururmuş.

Kasrın yapıldığı dönemde ulaşım deniz yoluyla sağlandığından önünde bir rıhtım bulunuyor. Abdülmecit, ondan sonra tahta çıkan kardeşi Abdülaziz Ortaköy Cami‘nde Cuma namazı kıldıktan sonra bazen ince, uzun saltanat kayıklarına binerek Beylerbeyi Sarayı‘na veya Küçüksu Kasrı’na geçerlermiş.

Kasrın hemen yanında boğaz kıyılarında görülebilecek en güzel çeşme bulunuyor. Bu çeşmeyi III. Selim 1807 yılında annesi Mihrişah Sultan için yaptırmış. Bu çeşmeden zamanında “Asya’nın Tatlı Suları” akarmış. Anadolu Hisarı’nın yanındaki Göksu Deresi ve kasrın aşağısındaki Küçüksu Deresi Avrupalılarca bu isimle bilinirmiş.

Günümüzde maalesef o tatlı suların yerine kirlilik kalmış. Boğaziçi’ne ilk köprü yapılırken betonu bu çayırlıkta hazırlanmış. Böylece iki yüz yılda oluşan Küçüksu Çayırı kirlenerek yok olmuş. Derelerde bundan nasibini almış.

Osmanlı döneminde bu iki dere gece eğlenceleri için Boğaziçi’nin başka pek çok yerine nazaran tercih edilen bir yermiş. Zamanın “yüksek sosyetesi” yanlarına aldıkları çalgıcılarıyla zarif kayıklarında şarkılar söyleyerek, mehtabı seyrederek, kıyı boyu kürek çekip dolaşırlarmış.

İki derenin arasında kalan geniş çayırlıkta piknik yapmak için sevilen bir yermiş. Gündüz yapılan pikniklerde de geceki etkinliklerin benzeri yapılırmış. İnsanlar buraya şıklıklarını, zarafetlerini sergileyen faytonlarla gelir, yanlarında da sepet sepet yiyeceklerle birlikte malum çalgıcıları olurmuş.

Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri, Nerede ve Nasıl Gidilir

Mihrişah Sultan Çeşmesi

Kasra giriş ücreti 15 TL’dir. Müze Kart’ınız varsa kasra ücretsiz girebilirsiniz. Sultanahmet Meydanı’ndaki Türk ve İslam Eserleri Müzesi veya İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden 60 TL karşılığında Müze kart sahibi olabilir ve bir yıl süresince birçok müzeyi ücretsiz gezebilirsiniz.

Kasır, Pazartesi günü ziyarete kapalıdır. Açık olduğu günlerde 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Kasrın dışında Milli Saraylar tarafından işlettirilen bir kafeterya bulunuyor. Boğaza sıfır, sakin bir konumda bulunan kafeteryada kahve içmenizi tavsiye ederim.

Küçüksu Kasrı, Beykoz’da Küçüksu ile Göksu Dereleri arasında bulunuyor. Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan Anadolu Hisarı kasra yürüme mesafesindedir. Kasrın ön tarafında Küçüksu Mesire Alanı bulunuyor.

Buraya toplu taşıma araçlarıyla ulaşmanın yolu otobüs kullanmak. Üsküdar Meydanı’ndan Beykoz’a giden otobüslere bindiğinizde Küçüksu durağında indikten sonra 5 dakikalık bir yürüyüş ile ulaşabilirsiniz. Metrobüs ile 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü durağında indikten sonra biraz yürüyerek Tünel durağından yine Beykoz’a giden otobüslere binebilirsiniz.


Aşağıda haritada işaretli konumu kullanarak kasra nasıl ulaşabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BC%C3%A7%C3%BCksu_Kasr%C4%B1

The post Küçüksu Kasrı (Tarihi, Nerede..) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
https://istanbuldagez.net/muzeler/kucuksu-kasri-nerede-tarihi/feed/ 0
Beylerbeyi Sarayı Müzesi (Tarihi, Özellikleri, Nerede) Hakkında Bilgi https://istanbuldagez.net/muzeler/beylerbeyi-sarayi-tarihi-ozellikleri-nerede/ https://istanbuldagez.net/muzeler/beylerbeyi-sarayi-tarihi-ozellikleri-nerede/#respond Tue, 19 Apr 2022 10:26:24 +0000 https://istanbuldagez.net/?p=1962 Boğaziçi’nin en güzel noktalarından birinde bulunan Beylerbeyi Sarayı, Osmanlının son dönem anıtsal yapılarından biridir. Bu zarif saray içinde Havuzlu Salon ziyaretçilerin en çok ilgisini çekerken, sarayın önündeki rıhtım fotoğraf çektirmek isteyenler için muhteşem bir İstanbul manzarası sunuyor. Beylerbeyi Sarayı Tarihi 19. yüzyılda Topkapı Sarayı’nın mevcut devlet protokolüne hizmet verebilmesi mümkün olmamış. 1815 Viyana Kongresi’nden sonra diplomatik kurallar yeniden tespit edilmiş ve bu ortamda Topkapı Sarayı’nın işlerliği hükmünü yitirmiş. O yüzden II. Mahmut bu sarayın dışında yaşamış, oğlu Abdülmecid saltanatının son dönemlerinde Dolmabahçe Sarayı’na geçmiş. Kardeşi Abdülaziz zamanında Çırağan ve Beylerbeyi gibi saraylarda bu protokole dahil edilmiş. 19. yüzyılda saraylara yapılan

The post Beylerbeyi Sarayı Müzesi (Tarihi, Özellikleri, Nerede) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
Boğaziçi’nin en güzel noktalarından birinde bulunan Beylerbeyi Sarayı, Osmanlının son dönem anıtsal yapılarından biridir. Bu zarif saray içinde Havuzlu Salon ziyaretçilerin en çok ilgisini çekerken, sarayın önündeki rıhtım fotoğraf çektirmek isteyenler için muhteşem bir İstanbul manzarası sunuyor.

Beylerbeyi Sarayı Tarihi

Beylerbeyi Sarayı Rıhtım

19. yüzyılda Topkapı Sarayı’nın mevcut devlet protokolüne hizmet verebilmesi mümkün olmamış. 1815 Viyana Kongresi’nden sonra diplomatik kurallar yeniden tespit edilmiş ve bu ortamda Topkapı Sarayı’nın işlerliği hükmünü yitirmiş. O yüzden II. Mahmut bu sarayın dışında yaşamış, oğlu Abdülmecid saltanatının son dönemlerinde Dolmabahçe Sarayı’na geçmiş. Kardeşi Abdülaziz zamanında Çırağan ve Beylerbeyi gibi saraylarda bu protokole dahil edilmiş.

19. yüzyılda saraylara yapılan masrafların bir zarureti karşıladığı açıktır. Osmanlı Devleti’nin protokol bakımından büyük devletler arasında olmasına rağmen bu sarayların, zarafetleri dışında çağdaş devletler ile karşılaştırılacak bir tarafı yoktur.

Abdülaziz‘in isteği üzerine yazlık bir saray olarak yapılan Beylerbeyi Sarayı, mimar Sarkis Balyan tarafından 1865 yılında tamamlanarak açılmış. Sarkis Balyan, Ortaköy’de kendisi için Beylerbeyi Sarayı ile karşı karşıya bir ev yaptırmış. Bu evden kendi yaptırdığı sarayı izlediği söylenir.

Saray, II. Abdülhamid‘e son yıllarına ev sahipliği yapmış. Tahtan indirildikten sonra Selanik’e sürgüne gönderilen II. Abdülhamid, 1912 yılında çıkan Balkan Savaşı sonucu güvenlik amacıyla buraya getirilmiş ve vefat ettiği 1918 yılına kadar burada yaşamış.

Sarayda uluslararası kral ailelerinden de pek çok kişi konuk edilmiş. 1869 yılında Süveyş Kanalı’nın açılışına giderken İstanbul’a uğrayan Fransız İmparatoriçesi Eugenie bunlardan biridir. İmparatoriçe burada gördüklerinden çok etkilenerek pencerelerin bire bir kopyasını Paris’teki Tuileries Sarayı’na yaptırmış. Avusturya İmparatoru ve İran Şahı sarayın diğer ziyaretçileri arasındadır.

Beylerbeyi Sarayı Özellikleri

Deniz Köşkü

Saraya ulaşım zamanında deniz yoluyla yapıldığından, sarayın kuzey ve güney tarafında çadır gibi duran iki ayrı zarif deniz köşkü yapılmış. Abdülaziz kimi zamanlar Ortaköy Cami’nde Cuma namazı kıldıktan sonra, ince uzun saltanat kayığıyla bu saraya gelirmiş.

Sarayın 26 odası ve 6 salonu bulunuyor. Salonlar içinde en dikkat çekeni Havuzlu Salon‘dur. Ortasında yunus oymalı fiskiyesi olan bir çeşmesi bulunan salon 16 mermer sütunla çevrilmiş. Abdülaziz’in donanmaya olan düşkünlüğünün bir sonucu olarak duvarlarda, tavanlarda deniz ve gemi tabloları bulunuyor.

Sarayın bahçesinde camekanlı bir yapı içerisinde kafeterya bulunuyor. Bu kafeteryaya saray girişi için bilet almadan girilebiliyor. Bu sakin kafede kahvenizi boğaza karşı yudumlamanın keyfini yaşayabilirsiniz. Sarayın önündeki rıhtımda yürüyüş yapma imkanınız da bulunuyor. Rıhtımda arkanıza köprüyü alarak çok güzel İstanbul manzarası fotoğrafları çekebilirsiniz.

Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri, Nerede ve Nasıl Gidilir

Saray Bahçesi

Saray giriş ücreti 30 TL’dir. Müzekart’ınız varsa saraya ücretsiz girebilirsiniz. Saray, Pazartesi günleri ziyarete kapalıdır. Açık olduğu günlerde 09.00-18.00 arası ziyaret edilebiliyor.

Beylerbeyi Sarayı, Üsküdar’da Kuzguncuk ile Çengelköy arasında bulunuyor. Sarayın bulunduğu yere toplu taşıma araçlarıyla Metrobüs ve otobüsler ile ulaşım mümkün. Metrobüs ile 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü durağında indikten sonra 10 dakikalık bir yürüyüş ile ulaşabilirsiniz. Otobüs ile Üsküdar Meydan’dan Beykoz tarafına giden otobüslere bindiğinizde Beylerbeyi durağında indiğinizde saraya ulaşmış oluyorsunuz.

Aşağıda haritada yer alan işaretli konumu da kullanarak yapıya nasıl ulaşabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Beylerbeyi_Saray%C4%B1

The post Beylerbeyi Sarayı Müzesi (Tarihi, Özellikleri, Nerede) Hakkında Bilgi appeared first on İstanbul'da Gezilecek Yerler.

]]>
https://istanbuldagez.net/muzeler/beylerbeyi-sarayi-tarihi-ozellikleri-nerede/feed/ 0