Topkapı Sarayı Müzesi (Bölümleri, Eserleri, Nerede) Hakkında Bilgi

Topkapı Sarayı, Sultanahmet ve Ayasofya ile birlikte tarihi yarımadanın merkezi tepesinde bir bütünlük teşkil ediyor. Sarayın adı Osmanlı döneminde kapısında toplar olduğu için halkın verdiği bir isim olarak kalmış.

Topkapı Sarayı Tarihçesi

Fatih kenti fethettikten yıllar sonra da olsa sarayının bu tepeye yapılmasını emretmiş. İlki bugünkü İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu yerde inşa edilmiş. Buraya saray yaptırmasının nedeni şehrin merkezi tepesi olması.

Topkapı Sarayı’nın yapımı yıllarca sürmüş. Her gelen hükümdar ihtiyaçlarına göre yapılar eklemiş. Fatih’ten sonra yapım işleri devam etmiş ve imparatorluk büyüdükçe saray daha da büyümüş. Saraya en son yapıyı yaptıran sultan, ilk olarak buradan yeni yaptırılan Dolmabahçe Sarayı’na taşınan I. Abdülmecit’tir.

Topkapı Sarayı Bölümleri

Topkapı Sarayı iç içe geçmiş dört bahçe ile harem kısmından oluşuyor. Saray içinde her bahçe, her salon, her oda bir anlam taşıyor. Ayasofya tarafında bulunan birinci kapı (Bab-ı Hümayun) Acem yani İran tarzında yapılmış, biletli girişlerin yapıldığı ikinci kapı (Bab-üs Selam) Frenk yani Avrupa tarzında yapılmış, Padişahın arz odası ile Enderun avlusuna geçilen üçüncü kapı (Bab-üs Saade) ise Türk tarzına göre yapılmış.

Üç kapı dönemin belli başlı üç uygarlığının Acem, Avrupa ve Türk mimarı kültürünün birleşmesinden oluştuğunu anlatıyor. Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun bünyesinde bütün kültürleri kapsayan büyük bir dünya devleti olduğunu bizlere söylüyor.

Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda sarayın dışsal işlevlerinin karşılandığı binalar ile saray hizmetkarlarının koğuşları bulunuyormuş. Birinci avluya Osmanlı döneminde halk da girebiliyormuş.

Topkapı Sarayı’nda ikinci avlu ise Osmanlı devlet mekanizmasının hemen hemen bütün ana unsurlarını içeriyor. Gerçek anlamda imparatorluğun yönetildiği kurul olan Divan-ı Hümayun burada bulunuyor. Fatih Sultan Mehmet devrinden itibaren padişahlar bu kurula başkanlık etmemiş, padişahlar toplantı salonu üzerinde kafesle ayrılan bir hücrede oturarak müzakereleri takip etmişler. Toplantı dağıldıktan sonra vezir-i azam ve ilgili kurul üyeleri üçüncü kapıdan (Bab-üs Saade) geçerek Arz Odası‘na girer, padişah hepsini dinler ve müzakerelerin özetini alırmış.

Yeniçeriler yine büyük isyanlarını bu ikinci avluda çıkarmışlar. Yeniçerilere üç ayda bir ulufe dağıtımı yapılırmış, ulufe dağıtımından sonra da çorba verilirmiş. Yeniçeri çorbayı içmez ise isyan var demekmiş. Ulufe dağıtımında yeniçerilerin yaptığı gulgule yeri göğü inletirmiş ve bu seremoni sırasında başkentteki yabancı elçilerin orada bulunmasına özellikle dikkat edilirmiş.

Divan-ı Hümayun’un yanı başında Harem-i Hümayun bulunuyor. Yani umumi devlet hayatından birden bire hususi hayata geçilmiş. Harem padişahın evidir. Harem’in en ilginç yanı burasının hem saray hem de hapishane özelliklerini taşımasıdır. Buraya dışarıdan kimse giremez, içeriden de dışarıya çıkamazmış. Harem ziyareti için ayrıca bilet almanız gerekiyor.

Divan-ı Hümayun’un üstündeki Kasr-ı Adl denilen Adalet Kasrı İstanbul’un en iye gözlendiği noktalardan biri. Kasrın ihtişamının ilginç bir noktası da Ayasofya ve Sultanahmet gibi anıtların minareleri ile boy ölçüşmesidir. Rönesans üslubundaki bu kule yüksekliğinden çok zarafetiyle sarayı temsil ediyor.

İkinci avlunun sağ tarafında döneminde binlerce insanı doyuran mutfak binaları bulunuyor. Mutfak, tamamı 12 bin parçadan oluşan bugün eşine rastlanmaz bir çini-porselen zenginliği barındırıyor.

Üçüncü kapı (Bab-üs Saade) ile devlet hayatının bittiği padişahın özel mekanı başlar. Bu kapıdan belli devlet adamlarından başka hiç kimse giremezmiş. İçeri girildiğinde karşılaşılan ilk yapı Arz Odası‘dır. Burası padişahın sadrazamları ve yabancı ülke elçilerini kabul ettiği yer. Arz odasının sağını, solunu ve oradaki avluyu içeren kısma Enderun avlusu deniyor. Enderun dünya tarihinin en orijinal imparatorluk okuludur. Buradaki eğitimle imparatorluğun yönetici sınıfı yetiştirilmiş.

Arz Odası’nın hemen arkasında III. Ahmet’in 18. yüzyılda yaptırdığı zarif kütüphane binası bulunuyor. III. Ahmet zamanına kadar saraya bir kütüphane yapılmamış. Üçüncü avlu içinde en çok ilgi gören yerlerden biri Kutsal Emanetler Odası‘dır. 1517 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından İstanbul’a getirilen Hz. Muhammed’e ait kılıç ve yay, Sakal-ı Şerif, Hırka-i Saadet, Sancak-ı Şerif’in yanı sıra dört halifeye ait kılıçlar burada görülebilir. Bu odanın yanında yer alan kısımda ise padişah portreleri sergileniyor. Bu odaların ilerisinde Hazine kısmı bulunuyor. Tahtlar, mücevherler, kakmalı silahlar sergileniyor.

Üçüncü avlunun arkasındaki eğimli yol ziyaretçilerini bahçelerin ve köşklerin bulunduğu kısma götürüyor. Bahçenin solundaki merdivenleri takip ettiğinizde muhteşem bir manzaraya sahip havuzlu mermer terasa varıyorsunuz. Burada bulunan kameriye Ramazan ayında padişahların oruçlarını açmaları için yapılmış.

Giriş Ücreti, Ziyaret Bilgileri, Nerede ve Nasıl Gidilir

Topkapı Sarayı Müzesi, Roma ve Osmanlı döneminden kalma birçok eserin bulunduğu Sultanahmet Meydanı’nda bulunuyor. Sultanahmet Meydanı’nda bulunan tarihi eserlerin hikayelerini, ne zaman yapıldıklarını merak ediyorsanız Sultanahmet gezilecek yerler yazıma bakabilirsiniz.

Topkapı Sarayı Salı günleri ziyarete kapalıdır. Açık olduğu günler ziyaret saatleri 09.00 ile 18.00 saatleri arasında gerçekleştiriliyor. Topkapı Sarayı ve Aya İrini giriş ücreti ikisi için 80 TL, Topkapı Sarayı, Aya İrini ve Harem giriş ücreti üçü için 110 TL.

Müzekart+ sahipleri ise saraya sıra beklemeden giriş yapabiliyor. Müzekart+ sahibi olmak için hemen yakında bulunan İstanbul Arkeoloji Müzesi veya Türk İslam Eserleri Müzesi‘ni kullanabilirsiniz. Müzekart+ satış fiyatı 60 TL ve bir yıl süresince geçerli olduğu müzeleri ücretsiz ziyaret edebilirsiniz. Müzekart+ Harem bölümünde geçmiyor. Sadece Harem bölümü giriş ücreti 40 TL.

Saraya toplu taşıma ile ulaşmanın en kolay yolu Bağcılar-Kabataş Tramvay hattını kullanmak. Bu tramvay hattına binerek Sultanahmet durağında indikten sonra beş dakikalık bir yürüyüş ile sarayın bulunduğu yere ulaşabilirsiniz.

Müzeye aşağıda yer alan haritada işaretli konumu kullanarak da nasıl ulaşabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Kaynak:

İlber Ortaylı, Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek

https://islamansiklopedisi.org.tr/topkapi-sarayi

Yorum