İstanbul Arkeoloji Müzesi Eserleri Hakkında Bilgi (Nerede, Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri)

İstanbul Arkeoloji Müzesi çok önemli tarihi eserleri sahip olmasına rağmen çok fazla bilinen bir yer değil. Çok yakınında bulunan Topkapı Sarayı ve Ayasofya Camii oldukça fazla ziyaretçiyi ağırlarken, içerisinde en az onlar kadar değerli tarihi eserler barındıran İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin ise ziyaretçisi oldukça az.

Asıl adı İstanbul Arkeoloji Müzeleri olan yapı topluluğu içerisinde bulunan üç farklı binada Arkeoloji, Çinili Köşk, Eski Şark Eserleri olmak üzere toplam üç ayrı müze bulunuyor. Türkiye’de müze olarak tasarlanmış ilk yapı olan İstanbul Arkeolojisi Müzesi ana binası, dünyada kullanılan ilk on müze arasında yer alıyor.

Her biri sizi tarihin koridorlarında yolculuğa çıkaracak müze bölümlerinde Roma heykelleri, İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi, mumya mezarı, Kadeş Anlaşması, çivi yazılı tabletler, Hammurabi Kanunu’nun bir kopyası, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait çini eserler bulunuyor.

Yazı İçeriği

1-İstanbul Arkeoloji Müzesi Hakkında Bilgi

Çinili Köşk ve İstanbul Arkeoloji Müzesi
İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Çinili Köşk

Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras kalmış bir kurum olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, ülkemizdeki ilk müzecilik faaliyetlerini bünyesinde barındırıyor. Osmanlı’da müzeciliğin kurumsal olarak ortaya çıkması 1869 yılında Aya İrini Kilisesi’nde toplanan arkeolojik eserler ile kurulan Müze-i Hümayun, yani İmparatorluk Müzesi’nin kurulmasıyla gerçekleşmiş.

Türk Müzeciliğinin çağ atlaması 1881 yılında Osman Hamdi Bey’in müze müdürlüğüne atanması sonrası olmuş. Osmanlı coğrafyasının birçok noktasında önemli arkeolojik kazılar yapan Osman Hamdi Bey, Lübnan’da yaptığı kazılarda dünyaca ünlü İskender Lahdi gibi birçok eserler bulmuş. Yapılan kazılarda bulunan eserlerin İstanbul’daki müzeye getirilmesi sonrası mevcut bina yetersiz kalınca Osman Hamdi Bey’in isteği üzerine II. Abdülhamit tarafından bugünkü Arkeoloji Müzesi’nin ana binası inşa edilmiş.

Binanın ön cephesi ihtişamlı ve bir o kadar da güzel bir mimariye sahip. Bir tapınak izlenimi veren girişinde dört sütun üzerinde yer alan alınlık kısmında Asar-ı Atika Müzesi (Eski Eserler Müzesi) yazıyor. Yazının üzerinde yer alan tuğra ise binayı yaptıran Sultan II. Abdülhamid’e ait.

2-İstanbul Arkeoloji Müzesi Eserleri

İskender Lahdi (İstanbul Arkeoloji Müzesi)
İskender Lahdi (İstanbul Arkeoloji Müzesi)

İstanbul Arkeoloji Müzesi binası içinde sergilenen eserlerin en önemlileri İskender, Ağlayan Kadınlar ve Tabnit lahdidir. Bu lahitler Osman Hamdi Bey’in 1887 yılında Lübnan’ın Sayda kentindeki Antik Sidon yerleşiminin Kral Nekropolisi’nde gerçekleştirdiği kazı çalışmaları sonucunda bulunarak müzeye getirilmiş.

Arkeoloji dünyasının başyapıtlarından biri olan İskender Lahdi gerçekte Makedonya Kralı Büyük İskender‘e ait değil. Lahit ismini bir yüzünde bulunan savaş sahnesindeki Büyük İskender tasvirinden almış. Süslemelerden bu lahdin son Sidon Kralı Abdalonymos‘a ait olduğu anlaşılıyor. Abdalonymos, İskender’in MÖ 333 yılında Persler ile yaptığı Issos Savaşı sonrasında kente kral olarak atanmış. Lahdin uzun yüzlerinden birinde İskender’e Suriye kapılarını, Abdalonymos’a da krallık yolunu açan Issos Savaşı’na ilişkin tasvirler bulunuyor.

Eski Roma ve Yunan uygarlıklarında insanın öldükten sonra başka bir dünyada yaşamını sürdüreceği inancı hakim olduğundan mezarlar içinde yaşanılan evleri çağrıştıran lahitler olarak tasarlanmış.

İstanbul Arkeoloji Müzesi İçi
Ağlayan Kadınlar Lahdi(İstanbul Arkeoloji Müzesi)

İskender Lahdi ile aynı mezar odasında bulunan Ağlayan Kadınlar Lahdi işçiliği ile dünya lahitlerinin en önemlilerinden biri sayılıyor. Üzerinde kralın ölümüne ağlayan kadınların ve cenaze korteji süslemelerinin bulunduğu lahdin MÖ 360 yılında ölen Sayda Kralı Straton’a ait olduğu düşünülüyor.

Yukarıda bahsettiğim lahitler haricinde Likya, Satrap, Sidamara Lahdi gibi onlarca lahit ve çeşitli dönemlere ait mozaikler Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi Heykeller
Tanrı Bes Heykeli (İstanbul Arkeoloji Müzesi)

Arkeoloji Müzesi’nde özellikle Roma dönemine ait birçok heykelin sergilendiği bir bölümde bulunuyor. Bu heykellerden en ilginci müzenin hemen girişinde bulunan sakallı, boynuzlu, elinde başının yerinde bir oyuk olan tavşanı bacaklarından tutan yaklaşık 5 metre uzunluğundaki Tanrı Bes heykeli. Antik Mısır inancında Bes Tanrısı’nın yeni doğum yapmış kadınların ve yeni doğan çocukların koruyucusu olduğuna inanılırmış.

3-Eski Şark Eserleri Müzesi Eserleri

İstanbul Arkeoloji Müzesi Bölümleri
Eski Şark Eserleri Müzesi

Eski Şark Eserleri Müzesi içinde Mısır eserleri, mumya mezarı, Akad Kralı Naramsi’nin Steli, tarihte bilinen ilk barış anlaşması olan Kadeş Anlaşması, Hammurabi Kanunu’nun bir kopyası, Babil devletinin İştar Kapısı gibi eşsiz eserlerin yanında Tablet Arşivi bulunmakta.

İstanbul Arkeoloji Müzesi Eserleri
Mumya Mezarı(Eski Şark Eserleri Müzesi)

Müzenin en dikkat çeken eserlerinden biri mumya mezarı. Üzerinde dini metinler, ölüyü diğer dünyada koruyacağına inanılan tılsımlı semboller ile çok renkli bir şekilde süslenmiş olan ahşap lahit içinde Amon Tapınağı Rahibi Harsi-Esi’nin mumyası bulunuyor.

Müze binası aslında ilk olarak 1883 yılında Osman Hamdi Bey tarafından Sanayi-i Nefise Mektebi yani Güzel Sanatlar Akademisi olarak yaptırılmış. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin temellerini oluşturan bu akademi Osmanlı’da açılmış ilk güzel sanatlar okulu. 1917 yılında akademinin başka bir yere taşınmasıyla yapı müze haline getirilmiş.

İstanbul Arkeoloji Müzesi Eserleri
Kadeş Antlaşması(Eski Şark Eserleri Müzesi)

Müzenin bir başka dikkat çeken eseri de tarihte imzalanmış ilk barış antlaşması özelliği taşıyan Kadeş Antlaşması. MÖ 13. yüzyılın başında Mısır Firavunu II.Ramses ile Hitit Kralı III.Hattuşili arasında imzalanan bu antlaşma ile savaş sonlandırılmış ve Suriye toprakları iki taraf arasında paylaşılmış.

4-Çinili Köşk Müzesi Eserleri

İstanbul Arkeoloji Müzesi Eserleri
Çinili Mihrap(Çinili Köşk Müzesi)

Çinili Köşk Müzesi içinde Türk İslam Çini sanatına ait eserler bulunuyor. Karamanoğlu İbrahim Bey İmareti’nde iken 19. yüzyılda İstanbul’a getirilen çini mihrap ve Sultan III. Murad zamanında yaptırılan altın yaldızlı kalem işi süslemelerin bulunduğu Ab-ı Hayat Çeşmesi müzenin en önemli eserlerinden. 

Fatih Sultan Mehmet döneminde Topkapı Sarayı Suru içinde yaptırılan köşk, iç ve dış süslemelerinde kullanılan çinilerden ötürü Sırça Saray olarak da adlandırılmış. Çinili Köşk, Osmanlının İstanbul’da yaptığı eserler arasında Selçuklu mimari etkilerinin görüldüğü tek bina olma özelliğine sahip.

5-Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri, Nerede ve Nasıl Gidilir

İstanbul Arkeoloji Müzesi Eserleri
Babil İştar Kapısı(Eski Şark Eserleri Müzesi)

İstanbul Arkeoloji Müzesi giriş ücreti 60 TL olarak fiyatlandırılmaktadır. Müzekart sahipleri ise bir yıl süresi içinde dilediği kadar ücretsiz olarak ziyaret edebiliyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi Müzekart’ın satıldığı noktalardan biri. Buradan 60 TL’ye alacağınız Müzekart ile Arkeoloji Müzesi’nin yanı sıra, Topkapı Sarayı,  Galata Kulesi, Dolmabahçe Sarayı, Türk İslam Eserleri Müzesi’ni sıra beklemeden ücretsiz olarak girip ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca bir yıl boyunca geçerli olduğu müzeleri yine ücretsiz ziyaret etmeniz mümkün.

İstanbul Arkeoloji Müzesi ziyaret saatleri sabah 09.00 ile öğleden sonra 18.30 arasında gerçekleştiriliyor. Müze her gün ziyarete açık.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Tarihi Yarımada’nın bulunduğu Fatih ilçesinin Sultanahmet semtinde, Gülhane Parkı’ndan Topkapı Sarayı’na çıkan Osman Hamdi Bey yokuşunda bulunmakta. Müze, Roma ve Osmanlı döneminden kalma birçok eserin bulunduğu Sultanahmet Meydanı’nda bulunuyor. Sultanahmet Meydanı’nda bulunan tarihi eserlerin hikayelerini, ne zaman yapıldıklarını merak ediyorsanız Sultanahmet gezilecek yerler yazıma bakabilirsiniz.

Müzenin bulunduğu yere toplu taşıma araçlarıyla ulaşmanın en kolay yolu Bağcılar-Kabataş Tramvay hattını kullanmak. Bu tramvay hattına binerek Gülhane durağında indikten sonra Gülhane Parkı girişinden 5 dakikalık bir yürüyüş ile müzenin bulunduğu yere ulaşabilirsiniz.

Müzeye aşağıda yer alan haritada işaretli konumu kullanarak da nasıl ulaşabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Kaynakça:

http://www.istanbularkeoloji.gov.tr/

Bir Yorum

  1. eda

Yorum